Türk TV tarihinde duyulmuş en bilgece cümle bence bu: aman ağzımın tadı bozulmasın Ali Rıza Bey!
Neden mi?
Çünkü araştırmalar gösteriyor ki canınız sıkılınca gerçekten de ağzınızın tadı bozuluyor ve abuk sabuk şeyler yeme ihtimaliniz de aynı oranda artıyor.
Konuyu biraz daha açalım hadi. Bir süredir duygusal yemenin arkasındaki fizyolojik etkenler merak ediliyor zaten. İnsan neden tatlı yemek ister, neden bir grup insan morali bozukken yemeğe saldırır da bir başka grubun ağzından lokma geçmez gibi sorulara cevap aranıyor.
Bir noktada da şu soruyu sormayı akıl etmişler, acaba stres seviyemizle, ağzımızdaki tat alma reseptörleri arasında bir bağlantı var mı?
Güzel bir cevap çıkmış: glucocorticoids sınıfından hormonların stres, üzüntü ve öfke gibi negatif duygularla aktive oldukları biliniyordu. Tatlı ve ekşi tatları algılayan tat alıcılarının, bu hormonlar için reseptörleri olduğu ortaya çıkmış! Yani, bu hormonlardaki değişiklik nasıl tat aldığımızı etkiliyor. Özetlemek gerekirse, yaşadığımız duyguların bu reseptörleri aktive ediyor.
Peki bu bizim için ne demek?
Insanlar üzerinde yapılan bir araştırmada hokey taraftarlarına normal meyveli dondurma ve limonlu sorbe verilmiş. Eğer tuttukları takım kazanırsa, taraftarlar dondurmayı daha tatlı, sorbeyi daha az ekşi algılamışlar. Takımları kaybedince de dondurmayı daha az tatlı algılamışlar, ekşiyi de daha ekşi.
Yani morali bozuk taraftarın tat alma hisleri tatlıya karşı körelirken, ekşiye karşı da hassaslaşmış.
Kısacası olumsuz duygular yaşarken, yediğiniz hiçbir şey yeterince tatlı değilmiş ve sanki içinizdeki doldurulamaz bir boşluk var gibi geliyorsa, tat alma duygunuz stresle köreldiği için olabilir.
Sonuç olarak araştırmalar diyor ki, hayatındaki stresi yönetebiliyorsan yemeni kontrol edebilirsin. Bu yüzden Duygusal Yeme Grubu’nda her buluşmada meditasyon yapıyoruz, her hafta farklı bir ödevimiz oluyor. Çünkü hayatımızda olan biteni kontrol edemesek de, stresin vücudumuzu ne kadar etkileyeceğini kontrol edebiliriz. Stresli bir hayatın içindeyken, bedene meditasyon yoluyla rahatlama alanı sağlayarak parasempatik sinir sistemini aktive edebilir, birazcık üzerinden yük alabiliriz. Böylece ağzımızın tadı yerinde durur, yeme tercihlerimiz de rayından çıkmaz.
Hepinizin ağzının tadının yerinde olduğu bir hafta dilerim.
https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0195666315002901